Dokunma, tatma, görme, işitme, koklama gibi beş duyudan en az birini içeren, çocukların merakını ve keşif isteğini teşvik eden aktivitelere duyusal oyun denir. Birçok farklı şekilde yapılabilecek duyusal aktivitelerde sonuca değil, çocuğun yaşadığı duyusal deneyime odaklanılır.
Doğdukları andan itibaren çocuklar çevrelerindeki dünyayı keşfetmek ve tanımak için duyularını kullanırlar. Herşeye dokunur, ağızlarına sokarlar, oyuncakları birbirine vurarak farklı sesler çıkarırlar. Bebek ve çocukların doğal davranışları gözlendiğinde keşfetme döneminde duyularını nasıl kullandıkları fark edilir. İşte duyusal oyunların temeli de tam olarak bu doğal yapıya dayanır .
Beyinde yeni bağlantılar oluşur - Farklı duyusal uyarana maruz kalmak beyinde yeni sinaptik bağlantılar oluşmasını sağlar. Beyindeki bağlantı sayısının fazla olması öğrenme ve karar verme süreçlerini etkiler. Daha karmaşık öğrenme süreçleri için gereken temeli oluşturur. Bu bağlantılar sayesinde çocuklar yeni bilgileri daha kolay entegre edebilir ve öğrenebilir.